Türkiye’nin ekonomisi etkileyen tüm dış etmenler katılım bankacılığı da etkiliyor.
Finans dünyası da gelecek öngörülerini yaparken bu etkileri en aza indirmenin peşinde.
Katılım bankaları, Türkiye’de 1985’ten itibaren sisteme “Özel Finans Kurumları” statüsünde girdi ve faizsiz bankacılık prensipleriyle faaliyet gösteriyor.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Vakıf Katılım Genel Müdürü Osman Çelik, katılım bankacılığı sektörünün gelecek yıl pazar payını yüzde 10,6’ya yükseltmeyi hedeflediğini belirtti.
“Aktif büyüklükleri de 1,1 trilyon lira”
Osman Çelik, katılım bankacılığı olarak 2017’de yüzde 5 düzeyinde bulunan pazar paylarının Eylül 2022 itibarıyla yüzde 8,6’ya ulaştığını, aktif büyüklüklerinin de 1,1 trilyon liraya çıktığını bildirdi.
Küresel lojistik talebi karşılanamıyor
Çelik, küresel lojistiğin talebi yeterli oranda karşılayamadığını ve arz sıkıntılarının yaşandığını ifade ederek, “Savaşın ham madde fiyatlarına olan etkisiyle ciddi bir küresel enflasyon ve ekonomik piyasaların resesyona doğru bir kayış yaşadığını gördük. Türkiye ise bu süreçte Çin’den kayan ticaretten daha fazla pay almak ve ekonomik büyümesini devam ettirmek adına enflasyon-büyüme opsiyonlarından istihdam, ticaret ve kalkınmayı kapsayan büyümeyi tercih etti.” diye konuştu.
“2025’te 1,77 trilyon lira aktif büyüklüğe ulaşmak istiyoruz”
Katılım bankacılığının 2025’e kadar odaklanacağı konuların başında müşteri sayısının artırılması geldiğine işaret ederek, “Bir diğer önemli konu da finansal okuryazarlığın artırılması. Dijital katılım bankalarının da katılım bankacılığı ekosistemine dahil olmasıyla birlikte 2023’te pazar payımızı yüzde 10,6’ya yükseltmeyi hedefliyoruz. Bizler için 2023, katılım bankacılığı pazar payının büyümesi ile istihdam oranımızı artırmak ve müşteri sayımızda kazanımlar elde etmek için önemli bir yıl olacaktır. Sektör olarak 2025’te ise yüzde 15’lik pazar payı ve 1,77 trilyon lira aktif büyüklüğe ulaşmak istiyoruz.” diye konuştu.