Güncel Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

‘Ne mükemmel tanrılar ne de tamamen düşmüş canavarlarız’

Bulgakov’un “Köpek Kalbi” bir sokak köpeğinin insana dönüşmesinin hikâyesini konu alırken insanı insan yapan şey nedir sorusunu soruyor. Oyunun yönetmeni Onur Demircan “Oyunun en sevdiğim yönlerinden biri, insan doğasının ikiliğini ve ironisini çok iyi bilmesi, bunu eserlerine harika bir şekilde yansıtması” diyor

Efnan Atmaca – Mihail Bulgakov’un Unutulmaz Eseri “Köpek Kalbi” Tiyatro Sahnesinde!

Ünlü yazar Mihail Bulgakov’un başyapıtı olan “Köpek Kalbi” tiyatro sahnelerinde hayat buluyor. Sovyet Rusyası’ndan günümüze uzanan etkileyici hikayesi ile dikkat çeken oyun, İstanbul Büyükşehir Belediye Tiyatroları’nda seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Profesör Preobrajenski’nin insan beyni ve gençleşme üzerine yaptığı çarpıcı deneyin konu edinildiği oyunda, sokak köpeği Şarik’in yaşadığı olağanüstü dönüşüm anlatılıyor.

– “Köpek Kalbi” karakterleri günümüz izleyicisine ne kadar tanıdık geliyor?

“Köpek Kalbi”nin yönetmeni Onur Demircan, oyunun zamansız ve evrensel bir hikaye olduğunu belirtiyor. Moskova’da Sovyet rejiminin etkisi altında yaşanan olayları ele alan oyunda, günümüzde de geçerli olan insani sorunlar işleniyor. Oyun, insan doğasının karmaşıklığını ve toplumdaki güç dengelerini sorguluyor.

– İnsanın doğadaki varlıkları manipüle etme hırsı

İnsanın doğadaki varlıkları şekillendirme arzusu sadece hayvanlarla sınırlı kalmıyor. “Köpek Kalbi” oyunu, bir köpeğin insan olma sürecini ele alarak insanın doğaya müdahale etme isteğini sorguluyor. Eserde, insanların her şeyi kontrol altına alma ve dönüştürme hevesi ele alınıyor.

‘Tüketim toplumu ve bireycilik’

Günümüzde bireycilik ve tüketim kültürünün yaygınlaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Toplumların politik ve ekonomik tercihlerinin sonuçları ile yüzleşildiği bu dönemde, insanın toplumsal bir varlık olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Tüketim toplumunun getirileri ve sonuçları henüz tam anlamıyla kavranamamış olsa da, insanların bir arada var olma ve dayanışma gerekliliği her geçen gün daha da belirgin hale geliyor.